top of page
Yazarın fotoğrafıHavva Nur KAN

ÇOCUKLARDA DUYGULARIN DİLİ

DUYGUSAL BİLİNÇ


Çocuğunuzun kendi dünyası ile çevresindeki dünya arasında anlamlı bağlar oluşturabilmesi, ilişkilerini bilinçli biçimde düzenleyebilmesi için duygularını fark edebilme ve kontrol edebilme, yani duygu düzenleme yeteneklerine ihtiyacı vardır. Bu yeteneklerin tamamı çocuğun duygusal zeka becerilerini oluşturur.


Çocuklar hangi duyguyu yaşadıklarında ne yapacaklarını, nasıl tepki vereceklerini anne babalarını modelleyerek öğrenirler. Üzüntü duygusunun yaşandığı iki ev düşünün. Bu evlerden biri, evin anne babasının birbirine destek olarak duygularını paylaştıkları, birbirlerini destekledikleri bir ortam. Bir diğer evde evin annesinin üzüntüsü karşısında ne yapacağını bilemeden evin ortasında dolaşan bir baba ve sürekli ağlayan çaresiz bir anne. Bu iki evden iki farklı çocuk yetişecektir. Her iki evdeki iki çocuk da bu anlarda üzüntü duygusu yaşadığında ne yapması gerektiğini öğrenecektir. Birinci evin çocuğu üzüntülerin paylaşılmasının, duyguların anlatılmasının ve üzüntülü bir kişiyi dinlemenin önemini fark ederken, diğer evdeki çocuk üzüntülü olduğunda çaresiz olunduğunu, sürekli ağlanıldığını deneyimleyecektir.


Yukarıdaki örneklerden hareketle diyebiliriz ki; çocuklar büyüme dönemlerinde birbirine benzer durumlar yaşarlar. Bu durumlara farklı evlerde farklı anne babaların verdiği tepkiler yaşamda kendini ve dünyayı farklı gören çocukların yetişmesini sağlar. Bazı evlerden yaşamla baş edebilme hususunda kendinin ve duyguların farkında olan bireyler yetişebilirken, bazı evlerden duygularını kontrol etmekte güçlük yaşayan ve yaşamla baş etmede zorlanan güvensiz bireyler yetişebilir.


Yine bir örnekle devam etmek istiyorum. Örneğin; bir arkadaşı tarafından alay edilen 8 yaşındaki bir çocuğun sinirlenmesi doğaldır. Ancak, bu durum karşısında arkadaşına kızgınlıkla vurması doğru değildir. Burada çocuğun yaşadığı duygu değil, davranış (arkadaşına vurması) yanlıştır. Böylesi bir durumu anne babasıyla paylaşan bir çocuğa anne babanın verdiği tepki çocuğun duygusal zeka gelişimi üzerinde çok önemlidir. Dışarıdan bakıldığında basitçe bir arkadaş tartışması olarak görünen bu olay, bilinçli, duygusal yönden paylaşıma açık bir ebeveyn tarafından çocuğun bir ömrünü etkileyecek harika bir deneyime dönüştürülebilir. “Ne biçim çocukmuş o, sana nasıl böyle davranabilir, sen nasıl kendinle alay ettirirsin arkadaşına cevap ver!” yaklaşımıyla çocuğu yaşadığı duygudan suçluluk duymaya ve vurma davranışına yönlendirmek hatalı bir tutum olacaktır.

“Arkadaşının alay etmesi seni çok sinirlendirmiş, bu durumda hangi davranışı göstermen doğru olur” şeklinde çocuğun duygusunu kabul eden ve kendisine yansıtan bir yaklaşım da çocuğa zor durumlarla baş edebilmesi noktasında güçlendirecektir.


Yaşadığı duyguları tanıyarak doğru biçimde yönetebilen, seçeneklerinin farkına vararak her seçimin sonuçlarını üzerinde düşünebilen çocuklar, hayatlarının devamında duygusal zeka ve insan ilişkileri becerileri bakımından yaşamın içerisinde daha kolay uyum sağlayabilecektir.


Çocukların yaşadıkları duyguları ifade edebilme becerisine sahip olmaları ihtiyaçlarını ortaya koyabilmeleri ve kendilerini açabilmeleri anlamında çok değerlidir. Kendini anlatamayan bir çocuğun yaşadığı dünyayla baş edebilmesi, yardım isteyebilmesi kolay görünmemektedir.

Çocuklarına duygularını ifade etmeyi öğretmeyi başarabilen ebeveynler onlara “ne yaşarsan yaşa, her durumda duygunu bizimle paylaşman, seni ilgilendiren durum üzerine konuşmak bizim için çok önemli” mesajını verirler.


Çocuklar çok iyi yüz ve duygu okuyuculardır. Anne babanın yüzlerinde gördükleri her hüzün ve sıkıntı çocuğun yüreğinde kaygı biriktirir. Anne babalar çocuklarının duygularını fark edip onlara doğru biçimde yaklaşmayı başardıkça çocuklarında duygusal farkındalık oluşturmaya başlarlar. Bu farkındalık da çocuğa psikolojik olarak olgunlaşma sağlar. Çocukların başkalarının duygularını anlayabilmeleri için önce kendi duygularının farkında olmayı öğrenmeleri önemlidir. Başkalarını anlayabilme becerisi çocuklara sağlıklı ilişkiler kurabilmede en büyük yardımcı olacaktır.

Hiçbir ebeveyn mükemmel değildir. Çünkü insan mükemmel bir varlık değildir. Kusurludur ve her ebeveynin de kusurları olacaktır. Çocuklarınız da zaten mükemmel ebeveynlere ihtiyaç duymazlar. Çocuklar, yaşamı anlam ve coşkuyla yaşayan, kendilerini yönetebilen, yönlendirebilen, her durumda yanında olan ve duygularını açabilecekleri ebeveynlere ihtiyaç duyarlar.


81 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

1 Comment


doganay.erdem60
Dec 14, 2020

Son dönemlerde deneyimlerimi ve kendimde farkedişlerimi bu satırlarda bulmam çok anlamlı oldu.

Like
bottom of page