top of page
Yazarın fotoğrafıHavva Nur KAN

DUYGULAR DENEYİMLERİN TADIDIR

Duygularla Uyum İçinde Yaşamak




İnsan, dünya ile kurduğu sıkı fıkı ya da mesafeli ilişkide, bir takım deneyimler yaşar ve duygular da bu deneyimlerle insan arasındaki bağlantılardır.

Yani insan yaşadığı müddetçe, deneyim yaşamaya ve dolayısıyla duygu üretmeye devam eder.


Terapide amaç kişinin otantikliğini (kendine özgülüğünü) arttırmaktır.

Bu da kişinin dünya ile kurduğu ilişkide sırtını döndüğü deneyimlerle barışması, onları hissetmesi, hislerini dile getirmesi ve anlamlandırmasıyla mümkündür. Ve duygular deneyimlerin en erişilebilir noktalarıdır.


Sartre’a göre duygular yalnızca bir tutku değildir. Duyguları, bizi bir yere sevk eden eylemler olarak tanımlar.

Duyguları kontrol altına almaya veya bastırmaya çalışmak, duyguların bize işaret ettiği yeri görmemizi, dolayısıyla da deneyimi sahiplenmemizi engelleyebilir. Ya da duygu seline kapılıp duygunun bizi istediği yere götürmesi deneyimin içinde kaybolmamıza sebep olarak yine deneyime sahip çıkmamıza engel olur. Bize düşen, duygunun bizi sevk ettiği yere gitmek zorunda olmadığımızı bilerek, onu duymaktır.

Yaşadığınız deneyim her ne ise onun acı tanıdını hayatınızın her zerresinde hissediyor ya da o deneyimin tatlı şekerimsi kokusu burnunuza bile değmiyor olabilir.

Her iki durumda da duygumuza temas etmek için ona bir mesafeden bakmak önemlidir.

Düştüğümüz acının içinden bir nebze çıkmak, hissetmekten korktuğumuz o hisse yüzümüzü biraz dönmek, duygu ile iletişime geçmek için, zor, cesaret ve sabır isteyen çabalar olabilir.




Kaynaklar:

Emmy Van Deurzen/Claire Arnold Baker — İnsan Meselelerine Varoluşçu Bakışlar

31 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page