top of page
Yazarın fotoğrafıHavva Nur KAN

SAVAŞIN İÇİNDE MİNİK BEDENLER


Toplumların geleceğini şekillendiren çocukların, doğru tutum ve davranış geliştirmesinde en önemli etken, bu çağda elde ettikleri deneyimlerdir.


Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada birçok savaş meydana gelmektedir. Bu savaşlarda, insanlık dışı eylemlerin çok sıkça mağduru olan ve sonuçta çok ağır zararlara uğrayanlar, çocuk yaştaki bireyler olmaktadır.


Çocuk olmanın getirdiği rollerin farkına varamadan dünyanın başka bir yüzü ile karşı karşıya kalan çocuklar, aileleri ile girmek zorunda kaldıkları mücadelede en masum ama bir o kadar da en sıkıntılı durumları yaşamak zorunda kalan grup olmuştur. Uzun ve yorucu yolculuklara dayanamayan, beklenenin aksine küçücük bedeni ve ruhu en ağır yaraları almıştır.

Çatışma durumlarında çocuklar şiddet ve travmatik olaylara tanıklık etmek zorunda kalan masum sivillerdir.


Temel ihtiyaçlarının ve bakım gereksinimlerinin yeterince sağlanamadığı, mevcut hastalık ya da kronik hastalıklara yönelik izlem ve tedavinin yeteri kadar ulaşmadığı çocuklar, savaş/afet durumlarından en fazla etkilenen grup olmaya devam etmektedir. Ailelerini savaş ortamında kaybeden çocukların kimsesiz kalmaları ile fizyolojik ve psikolojik çöküntülerinin temelini oluşturduğu fikri benimsenebilmektedir.


Son yıllardaki araştırmalar savaşın direkt ve indirekt etkileri nedeniyle çocuklardaki sakatlık, stres ve hastalıkları tanımlamaktadır. Yeterli su ve yiyecek yokluğu, fiziksel işkence, esir düşme, fiziksel hasar, saldırı, ölen ve yaralanan insanlara şahit olma, işkence ve tecavüze tanık olma, silah sesleri ve patlamalara maruz kalma savaşlarda çocukların karşılaşabileceği sorunlardan bazılarıdır. Şiddete maruz kalma savaş sırasında çocukların karşı karşıya kaldıkları stresin en yaygın sebebidir.




Savaşlar erişkinlerin etkilendiği tüm şekillerle fakat aynı zamanda farklı yollarla da çocukları etkiler;

  • Birincisi; çocuklar bakım, empati, dikkat açısından ailelerinin desteğine muhtaçtır. Savaş sırasında bu durum bozulur. Savaş sırasında genellikle ailelerin bu yönden desteği bozulur. Ailelerini kaybeden çocukların bakımı daha zayıf bir şekilde herhangi birisi tarafından yapılabilmekte ve çocuklar yetimhanelerde bakılmak durumunda kalabilmektedir. Ailelerini kaybeden savaştan etkilenen çok yüksek oranda çocuk “tek başlarına” mülteci konumunda kalabilmektedir. Silahlı çatışmalar sırasında mülteci konumunda kalmaya zorlanan çocuklar kamplarda daha yüksek oranda şiddete, istismara uğramakta, açlık ve bakımsızlık nedeniyle hastalıktan daha kolay ölebilmektedir.

  • İkincisi; erişkinden çok daha fazla sayıda çocuk yaşamını yitirmektedir. Direkt olarak çatışma sonucu ölüm çocukların maruz kaldıkları şiddetin tek formu değildir. Milyonlarca çocuk politik şiddet ve silahlı çatışma sonucunda yaralanmakta ve sakat kalmaktadır. Birçok masum çocuk yüksek enerji yaralanmalarına maruz kalmıştır. Ayrıca çocuklar soykırım iç savaşlarında kasten hedef kurbanlar olmuştur.

Bu işkencenin bitmesi ve minik bedenlerin huzura kavuşması dileğiyle.



66 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page