Toplumsal düzeyde yaşanan şiddet ve intihar vakalarının artışı, bireysel travmaların ötesinde, toplumsal bilinçdışı süreçlerin bir yansımasıdır.
Toplumlar, savaşlar, ekonomik krizler, toplumsal kutuplaşmalar ve adaletsizlikler gibi büyük kolektif travmalar yaşadığında, bu travmalar bireylerin iç dünyasına sızar.
Bu durumda birey, sadece kendi içsel çatışmalarıyla değil, aynı zamanda içinde yaşadığı toplumun travmalarıyla da baş etmeye çalışır.
Psikanalitik açıdan, toplumlar da bireyler gibi bilinçdışı süreçler yaşar.
Bir toplumda birikmiş olan öfke, hayal kırıklığı ve travmalar, bireylerin bilinçdışına nüfuz ederek, onları daha saldırgan veya kendine zarar verici hale getirebilir.
Bu durum, bir tür toplumsal yıkım döngüsü yaratabilir.
Kolektif travma ve toplumsal yas süreçlerinin yetersiz işlenmesi, bireylerin kendi kişisel çatışmalarıyla baş edememesine yol açar ve bu, hem şiddet hem de intihar vakalarında artışa neden olabilir.
Comments